2 Ocak 2015 Cuma

Fransız şehirciliğinden artakalan

Karşı komşum 70'li yaşlarında on yıl önce emekli olmuş bir mimar. Aynı apartmanda her biri yalnız başına yaşayan 2 oğluyla muhabbet ediyoruz. Söz dönüp dolaşıp (şimdi halledilmiş olan) apartmandaki su kesintisine geliyor. Canı çok sıkılmış büyük kardeş lafı hiç esnetmeden kitabı ortadan açıyor ve buradaki pek çok konuyu anlamamı sağlayan (tamamını doğru bulmasam da) şu sözü söylüyor:

Biz yıllardır bu taşralıları şehir kültürüne alışırlar diye beklerken şehri taşralaşmış bulduk.

Köylü-kentli gerilimini açığa çıkaran bu söz aynı zamanda onca emek verilerek inşa edilmiş Fransız tarzı apartmanların bugün neden sıvası dökülmüş ve bakımsız olduğunu da dolaylı olarak açıklıyordu.

Özgürlük mücadelesi yıllarında taşra imkanları ile hayatını sürdüren insanların kentlere hücumu ve "ganimet" Fransız gayrimenkullerine sahip olmalarıyla başlayan süreç ciddi restorasyona muhtaç günümüz Cezayir şehir merkezlerini meyve vermiş görünüyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder