21 Ocak 2015 Çarşamba

Yatırımcılar için 51/49 ortaklığı


Bir gün yine konsolosluktayız, askerlik işlemleri yaptıracağız, sıra bekliyoruz. Yolunuz düşer de giderseniz buranın güzel bahçesi ve Akdeniz'e karşı tepeden bakan manzarası ferahfezadır; vaktin nasıl geçtiğinin farkına varamayabilirsiniz. Beraber sıra beklediğimiz iş adamının memurlardan biri ile konuşmasına kulak misafiri oluyoruz.. Yerel ortakla aralar bozulmuş ve eldeki tesis mahkeme yoluyla yerel iş adamına bırakılmış.

Buraya yatırım yapmak isteyenlerin ilk karşılaştığı uygulama yerel bir ortak zorunluluğu ve dahası bu ortağın şirketin %51 hissesine sahip olması gerekliliği. Genelde işi yürüyen kişilerden gördüğümüz kadarıyla sisteme alışılmış. Fakat bahsettiğim örnekteki gibi yerel ortağınızla anlaşmazlık yaşayıp eldekileri kaybetme riski de var maalesef... Konuyla ilgili bazı bilgileri burada derlemek istedim.

18 Ocak 2015 Pazar

Osmanlı'dan Fransız'a devir teslim meydanı : Sidi Fredj


Kiraladığımız araç Başkent'ten Oran'a dönerken 17 senelik jandarma hizmeti sonunda emekli olmuş 35 yaşındaki şoförümüzden bize tarihi-turistik bir yer gezdirmesini istedik. Mıntıkasında 7 yıl boyunca görev yaptığı Sidi Fredj isimli yarım adayı sayesinde tanıma fırsatımız oldu. 

Günümüzde hususi tekneler için yat limanı olarak kullanılan ve denize açılmak isteyenlerin tekne kiralayabilecekleri bu irili ufaklı koylar thalasso thérapie (deniz terapisi) otelleri ve plajlarıyla meşhur olduğu gibi Cezayir ve Osmanlı tarihi için de bir dönemin değiştiği noktadır.

13 Ocak 2015 Salı

Constantine'de halen yaşayan Osmanlı : Salih Bey



Türklerin burada sevilen insanlar olduklarına pek çok kez şahit oldum. Kendi komşularımdan başlayarak, sokağımdaki esnaftan tutun herhangi bir şekilde tanıştığım yerellere kadar bu ülkede sevildiğimizi görmüş oldum. Çok defa "Türkiye bizim için yabancı saydığımız bir ülke değil" denildiğini bilirim.

Osmanlı dönemi burada çokları tarafından gururla ve özlemle anılıyor. Dönemin mirası imkan ölçeğinde korunmaya çalışılıyor. Vakt-i zamanında beylikler şeklinde idare edilen bu coğrafyada 180 küsür sene sonra bile soy ismi "bey" kelimesiyle biten insanları sıkça görmek mümkün. Osmanlı Dönemi'nin saygı duyulan figürlerinden biri halen ismiyle Constantine (Konstantin) şehrinde varlığını sürdürüyor.

9 Ocak 2015 Cuma

Pazar günü sendromu


Hafta sonu günleri bizimkinden farklı olan Cezayir'de bağımsızlıktan günümüze kadar çalışma günlerinde değişiklikler yaşanmış. 1962 yılı bağımsızlık ilanı ve devam eden zaman içerisinde gerek Fransız döneminden kalma sistemi değiştirme, gerek arabizasyon (araplaşma) denen arap-müslüman topluluklara ayak uydurma amaçlı radikal değişiklikler yürürlüğe girmiş.


7 Ocak 2015 Çarşamba

Çileli Cezayir Dinarı

Hakkında ne yazılsa az; belki de tarihteki en çileli para birimi Cezayir Dinarı.. Cüzdanda saklama, tertipli şekilde koruma vb gibi alışkanlıkların fazla olmadığı bu memlekette özellikle kağıt para çok hızlı yıpranan bir kıymet. Piyasada yıpranmış paraya o kadar alışılmış ki neredeyse yarım verseniz banknotu kabul ediyorlar.


6 Ocak 2015 Salı

Vize, çalışma izni, oturum..

İşe alındığımı öğrenmem ile Cezayir'e gelmem arasında 1,5 ay geçti.  Bazı iş arkadaşlarımın bundan daha fazla beklediklerini de (3 ay bekleyen var) buraya geldiğimde öğrendim. Sonunda pasaportumu teslim aldım ve üzerindeki çalışma vizem 3 ay süre için alınmıştı. Cezayir'e gidip çalışmaya başladığım 4. ayda çalışma iznim çıktı ve Cezayir'deki 5. ayda geçici oturum kağıdımı teslim aldım.

Bahsettiğim bu sürelerin uzaması ve oturum kartı alıncaya kadar geçilen prosedürleri paylaşalım:

5 Ocak 2015 Pazartesi

Oran Havalimanı (Es Senia)

Tarih 3 Ocak Cumartesi, eşimi karşılamak üzere iş yerinden izin alıp yola çıkıyorum. 15 dakikalık bir yoldan sonra şehrin 12 km güneyindeki hava alanının güvenlik noktasına geliyoruz. Araç yavaşlatma için 3 sıra dikenli tuzak arasından slalom yaptıktan sonra polislere selam verip park alanında araçtan ayrılıyoruz.

4 Ocak 2015 Pazar

Coğrafi bölgeler ve şehirler


Yüzölçümü olarak Türkiye'nin 3 katından daha büyük olan Cezayir kültürel, tarihi, coğrafi ve konuşulan dil farklılığı açısından çeşitli bölgelere ayrılır. Fakat bu bölgeler valilik vs gibi idari sınırlar teşkil etmezler. Aşağıdaki listede bu coğrafi bölgelerinin bir listesini bulabilirsiniz.

3 Ocak 2015 Cumartesi

Taksiciler ve Türk Yolcular

Akaryakıtın ucuz olduğu bu memlekette seyahat etmek için sıklıkla taksiye binebilirsiniz. Bu işi yapan taksi esnafı hakkında ilginç bazı şeyleri paylaşmak istiyorum. Öncelikle kapitalizmin pek uğramadığı bu ülkede siz taksi tutmazsınız taksici sizi beğenir..

Namaza gidicem deyip yolcu almayanından tutun gideceğiniz istikameti beğenmeyeni, gittiğiniz yerde sizi 100 metre geride/ileride bırakmaya çalışıp sizi yürümeye zorlayanı, bozuk paran yok deyip aracına almayanı vb. size hep bu adamların keyif için bu işi yaptıklarını düşündürür. Tabiki iyi esnaf ve size her halükarda yardımcı olmak isteyen çoğunluk içerisinde bu kadarı normaldir.

2 Ocak 2015 Cuma

Kısaca Cezayir İç Savaşı

Hemen her Cezayirli'nin bizzat kendisinin veya akrabalarından en az birinin zarara uğradığı "kara on yıl" (décennie noire 1991-2002) döneminden bahsedelim. Aşağıda linkini de bulabileceğiniz Wikipedia metnini özetleyecek olursak hadiseler şu şekilde gelişiyor:

Seksenli yılların sonunda artan ekonomik sorunlar ve işsizlik oranı, yükselen islamcı çoğunluğun seçimlerden galip çıkmasına zemin hazırlıyor. 1991 yılı Aralık seçimleri 1992 Ocak ayında gerçekleştirilen bir askeri darbe ile yok sayılıyor. Akabinde gelen tutuklamalarla islamcı kesimden pek çoğu dağlarda ve sivil yerleşim bölgelerinde gerilla savaşı vermeye başlıyor.

Generallerin oluşturduğu darbe hükümeti ve  irili ufaklı parçalara ayrılan İslamcı gruplar arasındaki mücadele sivil katliamlarına ve terörist saldırılara dönüşüyor.

Nisan 1999'da yapılan ve diğer adayların sahtecilik karıştığı gerekçesiyle adaylıktan çekildiği seçimde (hali hazırda iktidarda bulunan) Bouteflika hükümeti görevi devralıyor.  İslamcı grupların birbirlerine düşmesi ve yeni hükümetin dağdakileri geri getirme projeleri olumlu sonuçlar doğuruyor. Eleman kaybeden bu gruplar sonraki yıllarda ya tamamen pasifize ediliyor ya da asgari düzeyde varlığına devam ediyor.

Şimdilerde her köşe başında bulunan polisler ve yollarda her yerleşim yerine giriş çıkışta kurulan arama noktaları bir yabancı olarak bizlere güven vermesi gerektiği gibi yakın tarihte yaşanan bu acı hadiseleri de hatıra getiriyor.

http://fr.m.wikipedia.org/wiki/Guerre_civile_algérienne

Döviz bozdurma meselesi

Kısmen kapalı bir ekonomiye sahip Cezayir'de döviz bozdurmak için bazı şeylerden haberdar olmak lazım. Hatırlayanların bileceği üzere ülkemizde de Özal öncesi dönemde (şu an burada olduğu gibi) sokakta döviz bozdurmak yasaktı. Cebinde dövizi olanlar illegal yollardan bu parayı Türk Lirası'na çevirtirlerdi.

Cezayirde dövizi bir kaç yolla bozdurabilirsiniz. Bir bankadan faturası karşılığında ve tabi ki düşük kurdan.. Çiçekçi, anahtarcı vb görünümünde döviz işi yapan bir dükkandan ve tabi ki yüksek kurdan.. An itibarıyla banka kuru (resmi kur) 1 dolara 80 dinar ve 1 avroya 100 dinar verirken "serbest" piyasada 1 dolara 120 dinar ve 1 avroya 155 dinar veriliyor.

Dinarı dışarı cıkarmanız yasak. Havaalanında, taşıdığınız değerli şeyler olup olmadığını kontrol eden memura sordum 3000 dinardan fazlasına müsade edilmiyor.  Fakat benim cüzdandaki 11000 dinara da göz yumdular. Aynı kişi 7500 avro ve bunun dengi dolar çıkarmaya müsade ettiklerini ekleyiverdi.

Dövizi arkadaş ortamında bozdurabileceğiniz gibi alternatif olarak Cezayir'den dinarlarını çıkarmakta zorlanan şirketlere de gidebilirsiniz.. Size yardımcı olan firmalar çıkacaktır.

Fransız şehirciliğinden artakalan

Karşı komşum 70'li yaşlarında on yıl önce emekli olmuş bir mimar. Aynı apartmanda her biri yalnız başına yaşayan 2 oğluyla muhabbet ediyoruz. Söz dönüp dolaşıp (şimdi halledilmiş olan) apartmandaki su kesintisine geliyor. Canı çok sıkılmış büyük kardeş lafı hiç esnetmeden kitabı ortadan açıyor ve buradaki pek çok konuyu anlamamı sağlayan (tamamını doğru bulmasam da) şu sözü söylüyor:

Biz yıllardır bu taşralıları şehir kültürüne alışırlar diye beklerken şehri taşralaşmış bulduk.

Köylü-kentli gerilimini açığa çıkaran bu söz aynı zamanda onca emek verilerek inşa edilmiş Fransız tarzı apartmanların bugün neden sıvası dökülmüş ve bakımsız olduğunu da dolaylı olarak açıklıyordu.

Özgürlük mücadelesi yıllarında taşra imkanları ile hayatını sürdüren insanların kentlere hücumu ve "ganimet" Fransız gayrimenkullerine sahip olmalarıyla başlayan süreç ciddi restorasyona muhtaç günümüz Cezayir şehir merkezlerini meyve vermiş görünüyor...

Oran şehrinde yılbaşı

Şantiyedeki yerel firmaların 1 Ocak tarihinde çalışma talepleri ister istemez bizi şaşırtmıştı. Resmi tatil olsa da mesai yapacaklardı. Kendilerine nezaret edecek birkaç kişi ayarlandı ve geri kalan personel izinliydi.

Sonunda yılbaşı akşamı geldi çattı meraklı gözlerle çarşıya çıktık. Müslüman bir ülkede yılbaşı nasıl yaşanacaktı? Çarşı oldukça kalabalık kadın-erkek ailece veya yalnız başına alışverişe çıkmış insanlarla doluydu. Vitrinlerde köpükle yazılmış 2015 yazıları veya Noel ağacı süslemeleri bulunmuyordu ama akşam saatlerinde açık görmeye alışık olmadığımız dükkanlar dolup taşan müşterilere hizmet veriyordu.

Eğlence mekanlarının yılbaşı paketlerine bir kaç gün önce arkadaşlarla beraber göz atmıştık. Çeşitli alternatiflerden birini tercih etmek yerine yeni açılan Türk restoranlarından birine akşam yemeği için uğradık. Çıkışta bir kaç alış-veriş yaptıktan sonra geceyi bir arkadaşın evinde geçirmek üzere çarşıdan ayrıldık.

Ertesi sabah gündüz gözüyle çarşıda pek çok duvara yapıştırılmış üzerinde çarpı işaretIi Noel Baba posterleri dikkatimi çekti. Arapça ve Fransızca yılbaşı kutlamalarını eleştiren bu posterler belki de hiç kimsenin gözüne çarpmamıştı.